Firmaların En Sık Yaptığı 4 E-Ticaret Yanlışı
Henüz büyümemiş ve gelişmekte olan firmalar, dijital ortamda kendilerini tanıtmak için pek çok şey dener. Yüzde 54’ünün bir web sitesi olmasına karşın, bu, müşteri sayılarını artırmak için yeterli olmaz.
Dijital ortamda sağlam bir yer sahibi olmak isteyen küçük işletmeler, bunu sağlayabilmek için pek çok strateji denerler. Deneme yanılma aşamalarında zaman kaybetmemek için firmaların en sık yaptığı e-ticaret yanlışlarına bir göz atalım:
1-Yerel SEO’yu önemsememek
Firmaları merak eden kullanıcılar, artık onları ziyaret etmek yerine internette isimlerini aratarak onlara ulaşmaya çalışıyor. SEO’nun önemi işte tam da burada ortaya çıkıyor. Belli bir adresteki tüketicileri çekmenizi sağlayan yerel SEO, aramalarını yerel bazda yapan kullanıcıların sizi direk bulmasını sağlıyor. (Örneğin; Ankara’daki kitapçılar.)
2-Sitenin kolay erişilebilir olmaması
İnternet kullanıcılarının masaüstü kullanımdan mobil kullanıma geçmeleri ile birlikte, firmalar da sitelerinin mobil cihazlardaki kullanılabilme durumlarına ve sitelerinin açılış hızlarına daha çok dikkat etmeye başladılar. Mobilden giriş yapan internet kullanıcılarının yüzde 72’lik bir kısmı, sitelerin mobil cihazlarda açılıp açılmadığına dikkat ediyor.
Bir internet sitesinin açılma hızı, kullanıcı sayısının artması ya da azalması ile doğrudan ilişkilidir. Her 1 saniyelik geç açılma sonucunda yüzde 7’lik bir dönüşüm kaybı yaşanır. Sürenin 3 saniyeye çıkması durumunda, ziyaretçilerin siteyi terk etme oranı yüzde 40’a kadar çıkar. Site performanslarını ölçen şirketler, öncelikle site hızlarını artırmanın yollarını bulmalıdırlar.
Google, AMP (Hızlandırılmış Mobil Sayfalar) sayesinde, yavaş yüklenen siteleri kullanıcı aramalarından çıkartarak hızlı yüklenen mobil uyumlu site sayısını artırmayı amaçlıyor.
Dijital ortamdaki rekabete ayak uydurmak ve sektörlerinde aranan firma konumuna gelmek isteyen küçük şirketler, önemsenmemesine karşın dönüşüm oranını etkilemede çok önemli olan etkenlere göz ardı etmemelidirler. Sitelerinin erişilebilir olduğundan emin olana kadar çalışmalarını sürdürmelidirler.
3-Tüketicilerden gelen yorumları kullanamamak
Tüketicilerin alışverişlerinde, satın almak istedikleri ürünlerle ilgili yapılan eleştiriler oldukça etkilidir. Çoğu müşteri (yaklaşık yüzde 88 kadarı), ürünlerin altında gördükleri yorumları güvenilir bulurlar. Hatta yorum yapılmamış ürünlere soğuk baktıklarını bile söyleyebiliriz. Bu yüzden yorum sayısı fazla olan şirketlerin, aynı konumdaki rakiplerine göre daha avantajlı oldukları söylenebilir.
Kullanıcıların yorum yapmasını sağlamak için minik ödüller verebilirsiniz. Yorumları yayınlarken şirket için kötü bir izlenim bıraktıracak yorumlara dahi izin verin. Her türlü eleştiriyi avantaja çevirebilirsiniz. Örneğin, sanal ortamdaki yorumlar internet siteleri için doğal bir içerik niteliği taşıdığından, SEO’nun gelişmesine de katkıda bulunurlar.
4-Tüketicilerle iletişim kurmamak
Hedef kitlenin tanınması, onlara sağlıklı bir şekilde ulaşılabilmesi için önemlidir.
Müşterilerin güvenini sağlamak için tüketicilerin ihtiyaçları dinlenmeli ve eleştirilerine kulak asılmalıdır. Müşterilerle olan ilişkilerin sağlamlığı, satış eğrilerinde yükselmeyi sağlar.
Firmalar, e-ticaret yaparken yukarıda saydığımız hataları sıklıkla yapmaktadır. Küçük müdahalelerle bu yanlışlar düzeltilerek, mevcut müşterilerin kalıcılığı sağlanırken, yeni müşteriler kazanmanın da yolu açılır.